Faydalı Model

 

Patent Haklarının Korunması Hakkındaki 551 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye göre, buluşlar patent ve faydalı model belgesi ile korunmaktadır. Bu makalenin konusu Faydalı Model tescili ve Tescilin Hükümsüzlüğü davasıdır. Buna göre, Faydalı model belgesi ile

FAYDALI MODEL BELGESİNİN TESCİLİ VE HÜKÜMSÜZLÜĞÜ

 

korunabilecek buluşların; – Dünyada yenilik, – Sanayiye uygulanabilirlik kriterlerinin bulunması şarttır.

Herhangi faydalı model başvurusu, usulüne uygun doldurulmuş ve imzalanmış dilekçe ekinde buluşu açıklayan özet, tarifname, korunmak istenen unsurları içeren istemler ve varsa şekillerin Türk Patent Enstitüsü’ne verilmesi ile yapılır. Şekli açıdan eksiklik yok ise başvuru bu aşamadan itibaren işlemdedir.

Faydalı Model Belgesinin Hükümsüzlüğünü talep edebilmeniz için, Asliye Ticaret Mahkemesinde dava açılması gerekmektedir. Faydalı model belgesinin hükümsüzlüğü davası, ;zarar gören üçüncü kişiler veya Cumhuriyet Savcılığı vasıtasıyla ilgili resmi makamlar, veya ;faydalı model belgesi isteme hakkına sahip kişiler tarafından açılabilir. KHK nin 156 ncı maddesine dayanılarak açılan Faydalı Model Belgesinin hükümsüzlüğü davasında, davacı yanın talebi üzerine dava açıldığının Türk Patent Enstitüsü Resmi Patent Siciline işlenmesi ve Resmi Patent Bülteninde ilan edilmesi halinde, Faydalı Model Belgesi sahibi, söz konusu dava sonuçlanıncaya kadar, Faydalı Model Belgesinden doğan haklarını üçüncü kişilere karşı ileri süremez hale gelmektedir.Bu dava da;

551 sayılı KHK’nin 154. maddesi uyarınca, bir buluşun tescil edilebilmesi için, bu KHK’nin 156.maddesi hükmüne göre yeni olan ve 10.madde anlamında sanayiye uygulanabilmesi gerekmektedir. Yenilikten ne anlaşılması gerektiği ise aynı KHK’nin 156. maddesinde tanımlanmıştır. Anılan hükümlerin değerlendirilmesinde mutlak yenilik koşulunun kabul edildiği anlaşılmaktadır. Mutlak yenilikten söz edilebilmesi için de, faydalı model tescil başvurusu yapılan buluşun başvuru tarihinden önce Türkiye içinde veya dünyada herkesin ulaşabileceği şekilde yazılı olarak veya bir başka yolla açıklanmış veya ülke çapında kullanılmış olmaması gerekir.

Bu açıklamalardan da anlaşılacağı üzere, 551 sayılı KHK ile mutlak yenilik kriteri benimsendiğinden, hükümsüzlük davasında bu yönün mahkemece re’sen dikkate alınarak, tarafların bildirdikleri delillerle birlikte anılan KHK’nin 154 ila 156. maddeleri hükümleri göz önüne alınmak suretiyle ve somut uyuşmazlık koşulları itibariyle de gerektiğinde bilirkişi görüşü alınarak çözüme kavuşturulması gerekmektedir.

Kamu düzenine ilişkin olan bu ilkeye dayalı olarak konusunda uzman olan bilirkişi veya bilirkişilerin yapacakları araştırma sonucunda bir buluşun 551 sayılı KHK’nin 156. maddesi uyarınca daha önce kamuya sunulduğuna dair elde edilen bilgi ve bulguların HUMK’nun 75/son maddesi çerçevesinde re’sen dikkate alınması ve bilirkişi raporundaki yenilik ve ayırt edicilik

unsurlarına yönelik değerlendirmenin de anılan KHK’nin 154 ila 156. maddelerine uygun olup olmadığına ilişkin hukuki denetiminin mahkemece yapılması gerekmektedir.

Originally posted 2015-04-29 16:58:05.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Time limit is exhausted. Please reload CAPTCHA.